Silah taşımaktan daha önemli olan konular neler olabilir?
IDPA haber kaynaklarından bu gün bir haber paylaşıldı, NRA da köşe yazarı, tecrübeli bir emekli kolluk kuvveti olan, “Sheriff Jim Wilson”, başlığı, tıpkı yukarıdaki gibi olan, bir yazı kaleme almış. Bizde sizlerle haber mahiyetinde, “referans alınmaması kaydıyla” bu yazıyı yorumlayarak paylaşıyoruz.
Taşıma ruhsatlı silahınız, nefsi müdafaa anında size ne ölçüde korur? İşte tamda bu sorunun cevabını irdeleyen, deneyimleri değerlendiren, konunun uzmanlarının yorumlarına birlikte göz atalım!
Kolluk güçleri, askeri birliklerde geçmiş dönem görev yapmış uzmanlar, silahlı savunma sporları ile meşguliyeti olan spor adamları, silah geçmişi eğitimi olan uzmanlar, savunma maksatlı taşınılan ateşli silahtan, çok daha fazla önem arz eden konuları, deneyimlerle zaman içerisinde keşfetmişler ve bilgi dağarcıklarını zenginleştirmişlerdir.
Konuyla ilgili yaşadığımız çağın en büyük yanılgısı, “ateşli silah ve ait olduğu ekipmanın kuvvet ile eşdeğer olduğu” fikridir!
Bazı insanlar, ruhsatlı silahının alım süreci esnasındaki seçim kriterlerinin, sadece tam boy bir tabaca, doğru mühimmat ve yeni teknoloji bir kılıftan ibaret olduğunu zanneder ve bu sürece kendini fazlaca kaptırır. Bunlar aslında önemli ve irdelenmesi gereken konulardır doğru. Ancak bir gerçek daha var ki savunma silahı ve bununla ilgili çeşitli teçhizatlar, kişisel savunma programının yalnızca küçük bir parçasıdır. Lakin doğru karar verilebilmesi için, mevcut tercih sürecinde, bir adım geri gidip büyük resme odaklanılması gerekir.
Şöyle düşünelim; İkamet ettiğiniz ev veya işyerinizde, bulunduracağınız bir tabanca olası bir müdahaleye karşın sizi, ailenizi, maddi varlıklarınızı korumak için yeterlimdir? Bu kavramın detaylarına inildiğinde, aslında birçok faktörü içerdiği gerçeğine ulaşılır.
Örneğin daha iyi kilit mekanizmaları, daha iyi aydınlatma (hareket ve varlık sensörlü), tetiklenen kayıt alma yeteneğine sahip (ısıl, varlık veya hareket sensörlü) güvenlik kameraları, tehlikeye proaktif yaklaşım sağlayacak, sesli veya fiziksel engeller, caydırıcı sistemler, gerçek yaşamdan deneyimlerden elde edilmiş senaryolarında bu ekipmanlara uygulanması, sizce olası bir ihlali öncesinde güçleştiren müdahaleyi vazgeçiren yaklaşımlar değilmidir?
Tecrübeli her atıcının bildiği üzere, küçük boyutta tabancalar, ufaltılan gez ve arpacıkları, kısa nişan hatları ve kullanmış oldukları mühimmat ebadı veya şarjör fişek alma kapasitesi daha az olması dolayısıyla durdurma gücü ve/veya isabetli atış yapmak ihtimalleri ziyadesiyle zordur. Keza, kılıfsız taşınmaları bazı riskleri de birlikte getirir. Bu gerçeğe rağmen, pek çok insan, küçük bir savunma tabancası almayı tercih eder. Çünkü kıyafetine uydurması, siluet vermemesi “küçük ve kibar” onun önceliğidir. Ancak atış tecrübesi olan konunun ehemmiyetini bilen kişiler ise, yaklaşık 20-25 metre arası hassas atışlar ve 40-45 metre arası hayati bölge vuruşları yapabilmenin önemini bildikleri için, daha uygun bir tabanca ve taşınmasına efektiftik sağlayacak kıyafetleri seçecektir.
Ancak deneyimler göstermiştir ki, en önemli “savunma becerisi” silahtan önce “farkındalıktır”. Etrafımızda olup bitenlere ne kadar vakıf, tehlike sürecini ne denli iyi okur isek, olası bir anomaliye karşın başa çıkma olasılığımız o ölçüde etkin olacaktır.
Ve yine deneyimler göstermiştir ki, tüm suç unsuru içeren, saldırılara, her daim ateşli silahla karşılık verilmesi, akıllıca değildir. Bazen ikna edici etkili bir söz, silahla müdahale öncesi boşluğu dolduran iyi bir savunma aracı da olabilmektedir.
Keza fiziksel müdahaleye olanak sağlayacak bir araç veya biber gazı (yasal olduğu durumlarda) her ruhsatlı silahlı olan vatandaşın güvenlik ekipmanının bir unsuru olmaya adaydır. Yine bunları doğru ve etkili bir şekilde kullanma becerisi ve yeteneği de eğitimler ile edinilmesi elzemdir.
Unutmayalım “en büyük savunma becerisi farkındalıktır”. Etrafımızda olup bitenlere ne kadar çok uyum sağlarsak, onunla başa çıkma olasılığımız o kadar artar. Bir olay vuku bulmadan önce hazır olabilir, ya da olası saldırı gerçekleşmeden önce akıllıca davranıp müdahil olmadan oradan ayrılabiliriz. Burada anahtar niteliğinde olan, farkındalığa ne kadar erken hâkim olursak, oluşacak sorunlarla başa çıkmak için o kadar çok seçeneğimiz ve bunu uygulayacak vakte sahip olacağımız gerçeğidir.
Farkındalığa sahip olmak için, yaşanılan toplumdaki, sosyokültürel, ekonomik, değişen dönüşen insan davranışları gibi süreçlerin seyrinin, sıklıkla takip edilmesi gerekmektedir. Örneğin, Haber kaynaklarında ekseriyetle neşredilen, “yaşanılan, bölgede mekanlara yapılan istismarlar mı, yoksa araç hırsızlığı veya gasp gibi suçlar mı, artan oranda seyretmektedir!
Bazen bulunduğunuz bölge de, güvenilir saatler dışında, market alışverişi, bankamatikten yapılacak işlemler veya köpeğinizi gezdirmek için seçtiğiniz saatler ile ilgili basit bir geri bildirim, buna mukabil öngörünüz bazen hayati öneme haiz olabilir.
Farkındalık tüm savunma araçlarının içerisinde en önemli kısmı oluştursa da, bu beceriyi insan, doğası gereği, olması gereken etkinlikte kullanamaz. Örneğin; Çok az insan, eve doğru yola çıkarken onu takip eden bir aracın varlığını fark eder.! Araç hırsızları ise bu dalgınlığı fırsat bilip araç sahibini ve araca odaklanır iken, ev hırsızları evin yalnız bırakıldığı zamanları, evde yaşayanların kalma sürelerini, alınan önlemleri kısaca zafiyetlere odaklanır.
Farkındalık size, “saldırgan gibi düşünebilmek”, zafiyetlerinizi keşfetmek, savunmanızı güçlendirebilmek, bunu sürdürülebilir kılmak için, olay vuku bulmadan önce plan yapabilmenize, hazır ve temkinli olabilmenize olanak sağlar. Farkındalık, bir hedefi sağlamlaştırmanın en önemli yoludur!
Maalesef bazı ateşli silah sahipleri, taşıdığı silahın ve ekipmanın kabiliyetleri ile daha çok ilgilidir. Oysaki hayati öneme haiz olan, bir nefsi müdafaa anında, baskı altında, aklınızı kullanabilmeniz, eğer zorunlu ise ruhsatlı silahınıza olması gerektiği oranda ve ölçüde davranabilmenizdir. Ekipman ise öz savunmanın toplamında sadece küçük bir parçadan ibarettir.
İşte tam bu noktada, Pratik taktik eğitimler, IDPA, gibi senaryo bazlı disiplinler, yalnızca atış becerilerimizi geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda yaşamı tehdit eden bir durumda (nefsi müdafaa anında) potansiyel olarak fark yaratabilecek, durum analizi yapmanıza, silah, mühimmat ve ekipmanların, daha doğru ve ölçüsünde kullanımına olanak sağlar.
Ülkemiz atış camiası, kahramanlarımız, pek kıymetli TSK mız, kolluk güçlerimiz, atış sporu ile ilgilenen spor adamları, anayasal hakkı kapsamında, kendi öz savunması için, ruhsatlı silah sahibi olan, olmak isteyenler için, kendi tecrübelerimi de katarak yazıyı sizler için yorumladım. Umarım sizler için de öğretici ve aydınlatıcı bir içerik olmuştur.
Yazar
Dr. Selçuk Aksak
Atcılık Sporları Eğitmeni
IDPA CSO, Gunsmith
Burkut Academy
Jim Wilson, “ An Official Journal of th NRA”, April 10, 2023
Gerçek güvenlik, yalnızca belinizde taşıdığınız silaha değil, içinde bulunduğunuz durumu önceden sezme ve hazırlıklı olmanıza dayanır. Bazen ağzınızdan çıkacak sakinleştirici birkaç söz, ateş etmekten çok daha etkili olabilir. Elbette silah hayat kurtarır; ancak onu kullanmak zorunda kalmadan tehlikeyi savuşturmak, hem sizin hem de karşınızdakilerin geleceği açısından daha değerlidir. Unutmayın, silah sadece bir araçtır; asıl güç, tehlike henüz gelmeden onu görebilmek, soğukkanlı kalmak ve doğru zamanda doğru hamleyi yapabilmektir. Farkındalığınızı ve bilginizi geliştirmeye yatırım yaparsanız, hem kendinizi hem de sevdiklerinizi gerçekten koruma şansınız çok daha yüksek olur.